24 Şubat 2020
DÜNYADAKİ EN SAĞLAM MONTLAR NEREDE ÜRETİLDİ?
Gore’un çevresel test odasındaki ortam sıcaklığı yaklaşık 35ºC. 6 metre yüksekliğindeki kubbede devasa ışıklar var. Walter isimli bir test katılımcısı koşu bandında koşuyor. Walter araştırma takımının ayrılmaz bir parçası ve burada bilim insanlarının yeni outdoor kıyafetlerini test etmesine yardımcı oluyor. Vücudundaki sensörler terleme oranını, vücut sıcaklığını ve hareket aralığını ölçüyor. Göz yuvalarından çıkan borular var.
Tahmin ettiğiniz üzere Walter gerçek bir insan değil. Fiberglas ve karbon fiber gövdesinde 100’den fazla terleme gözeneği olan $400.000 değerine bir manken. Ve kumaş ve üretim şirketinin Elkton Maryland’da yer alan Ar-Ge tesisindeki $5 milyon değerlerindeki biyofizik laboratuvarında kullanılan yüksek teknoloji araçlardan sadece biri.
Walter’ın yanında ise Delaware Üniversitesinden gelen bir üniversite öğrencisi eğimli koşu bandında güneş gözlüğü ve hafif rüzgar ceketi giyerek koşuyor. Göğsüne kalp atış hızı monitörü bağlı ve iç sıcaklığını ölçmesi için iki Advil jel kapsülü büyüklüğünde bir termometre yutuyor. Bu termometre radyo sinyalleri sayesinde laboratuvarın bilgisayarına gerçek zamanlı ölçüm değerlerini iletiyor. Gore’un teknisyenleri, piyasadaki teknolojik olarak gelişmiş outdoor giyim ürünlerini geliştirirken bu ve benzer verileri kullanıyorlar.
Şirket 1950lerden beri bu şekilde yeniliklere imza atıyor ve 1969 yılında şirketin kurucusunun oğlu Bob Gore tarafından politetrafloroetilen parçasını esnetirken kaza eseri malzemede küçük hava cepleri oluşturularak icat edilen Gore-Tex ile tanınıyor. Sonuç olarak ortaya çıkan nefes alabilir su geçirmez malzeme dış giyim endüstrisini dönüştürdü. Şirket yangınla mücadele, kimyasal atıkları temizleme, çöllerde koşma ya da yağmurda bisiklete binme gibi endüstriyel ortamlarda ve rekreasyon ortamlarında kullanılan giyim ürünleri için kumaş yeniliklerini test ettikleri bu laboratuvarda çalışıyor. Süreç içerisinde şirketin açıklamayacağı tescilli sistemler ve metodolojiler var. Ama Gore’un ürünlerini nasıl test ettiğine bakabildik.
RAHATLIĞIN SINIRLARINI ZORLAMAK
Test laboratuvarında “konfor teknisyeni” olan 40 yaşındaki Ray Davis’in işi “kimsenin gerçek anlamda rahat olmasını sağlamamak”. Söz konusu dış giyim ürünü geliştirmek olduğunda Davis düzenli olarak test katılımcılarının fiziksel sınırlarını zorlamasını sağlıyor.
Aslında Walter ve insanların yer aldığı Çevresel Oda, dünyadaki hava olaylarının yüzde 85’ini oluşturabilir. Tavandaki ışıklar gün batımından gün doğumuna kadar güneşin hareketini taklit ederken nem ise yüzde 5 ila 98 arasında değişebilir. Kıyafetlerin yağmurlu dönemde yağmur ormanında nasıl performans sergileyeceğini merak ediyor musunuz? Bu oda size gösterebilir. Peki ya Everest’teki karlardan yansıyan güneşte ne olur? Davis’in tepedeki 72 ışığı kullanmasına izin verin. Odanın en yüksek sıcaklık (50ºC) ile en düşük sıcaklık (-50ºC) arasında gidip gelmesi için sadece iki saat gerekiyor. Ancak bu anlamlı sıcaklık değişimini yapmak için tüm binanın enerji kapasitesinin üçte ikisini kullanıyor.
Laboratuvarın en şaşırtıcı yanı ise sadece eksikliğini fark ettiğiniz bir şeyi test etmesi. Davis’e göre, “Vücut ne zaman konforlu olduğunu bilmiyor. Sadece ne zaman konforsuz olduğunu biliyor. Ne zaman ıslandığımızı hissetme becerimiz yok - sadece ısı kaybını fark ediyoruz.”
En iyi outdoor kıyafeti giyerken düşünmediğiniz kıyafettir. Bu nedenle hem Walter hem de insan test öznesinden gelen girdiler çok önemli. Davis’e göre “mankenler insan öznelere göre daha güvenilir bilgiler sunuyor.” Ama bir şeylerin nasıl hissettirdiğine dair geri bildirim almak da önemli. “Dünyadaki en su geçirmez ve en dayanıklı kıyafete sahip olabilir. Ama zımpara gibi hissettirirse bir daha giymek istemeyiz.”
Kaynak: Tıklayınız