01 Eylül 2020
LABORATUVARDA ÜRETİLEN PSİKEDELİK PAMUKLAR
Avustralyalı bilim insanları, pamuğun moleküler kodunu çözmenin bir yolunu bulduklarına inanıyorlar. Böylece parlak sarıdan koyu mora ve altın rengine kadar harika renklerde pamuk yetiştirebilecekler. Bu bitkiler, genellikle giydiğimiz kıyafetleri üretmek için zehirli boyaları kullanan moda endüstrisinde işleri değiştirecek.
Genetiği değiştirilmiş pamuk Avustralya’nın ulusal bilim ajansı CSIRO’da yer alan bir laboratuvar tarafından geliştirildi. Kıdemli araştırmacı bilim insanı Dr. Colleen MacMillan liderliğindeki takım petri kaplarında canlı renkli pamuk bitkisi dokusu üretmeyi başardı. Beş aylık bir süre içinde bilim insanları üreyebilecek pamuk bitkisi üretmek için bu dokuları büyütecek. Umutlar, bu pamuk bitkilerinin boya gerektirmeyecek şekilde renkli kıyafetler üretmek için ipliğe dönüştürülmesi yönünde.
Moda endüstrisi sürekli olarak değişen renk paletine dayanıyor. Gerçekten de markalara bir sonraki sezon hangi renklerin popüler olacağı konusunda danışmanlık sağlamakla yükümlü Pantone Renk Enstitüsü gibi profesyonel renk tahmin edici kurumlar var. Bu durum sadece moda endüstrisinde devasa aşırı tüketime katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda genellikle zehirli olan renkli kumaşların üretilmesine de katkıda bulunuyor.
Boyama süreci genellikle işçi hakları veya çevre kirliliği konusunda sıkı denetim olmayan Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşiyor. Tarihsel olarak indigo, akasya ve mirobalan gibi bitkilerden üretilen doğal boyalar kullanılmıştır. Ancak son yıllarda formaldehit gibi sert kimyasallar ve kurşun gibi ağır metallerden elde edilen sentetik boyalar daha hızlı üretildiği ve daha kalıcı renk verdiği için yaygınlaşmıştır. Ancak Greenpeace Dextox Kampanyası ve Avrupa Kimyasal Ajansı tarafından yapılan araştırmalara göre bu boyalar kansere ve cilt konu bozulmasına neden olacak şekilde işçiler için zehirli özellikler taşımaktadır. Eğer bu zehirli maddeler nehirlere ve diğer su kaynaklarına karışırsa içme suyunu kirletip yerel topluluklara zarar verebilirler. Yıllık 300 milyon kot pantolonun boyandığı Çin’in Xintang eyaletinde su görünür şekilde kirli. Bilim insanları da burada yaşayan kişilerin normalden daha fazla kanser, mide rahatsızlığı ve cilt rahatsızlığı yaşadıklarını buldular.
Son yıllarda doğa dostu markalar doğal boyama yöntemlerine geri dönmek için uğraşıyor. Pangaia kıyafet markası ve Buffy yatak markası bitki, meyve ve sebzelerden elde edilen boyalarla kumaşlarını renklendiriyor. Ancak bu yaklaşımlar mükemmel değil. Buffy’nin kurucusu Shoaib Kabani’ye göre sentetik boyama yöntemlerine göre daha yavaş ve daha pahalı olan doğal boyama yöntemlerini kullanan üreticileri bulmak oldukça zor. Buna ek olarak doğal boyalarda partiler arasında renk tutarsızlıkları yaşanıyor.
CSIRO hala bu renkli pamukları yetiştirmenin ilk aşamalarında. Bilim insanları hücrelerin doğal olarak beyaz olması yerine renkli olarak çoğalması için pamuk DNA’sına renk genleri yerleştirdi. Şimdiye kadar kırmızı, altın ve mor olmak üzere birkaç farklı renk ürettiler. Aynı zamanda siyah pamuk da yetiştirebildiler. Bu önemli bir atılım çünkü siyah boyalar, endüstrideki en kirletici boyalar olarak biliniyor.
Araştırmacıların bir sonraki adımı pamuk dokularının yeni ve renkli pamuk oluşturmak için çiçek açıp tohum verip vermeyeceğini görmek. Takım umutlu. Renk genleri olan tütün bitkisi üretmeyi başardılar. MacMillan ve takımı birkaç ay içinde pamuk deneyinin sonuçlarını görmeyi bekliyorlar.
Eğer başarılı olurlarsa organizmaların genetiğini değiştirmenin hemen görünmeyen ve istenmeyen sonuçlara neden olacağına inanan GDO Karşıtı Projesi gibi örgütlerden tepki alabilirler. Özellikle pamuk endüstrisinde böcek ilacı şirketi Monsanto, böcekleri uzak tutmak için pamuk tohumlarının genetiğini değiştirdi. Ancak şirket bunun için o kadar çok para aldı ki Hindistan ve Afrika’daki fakir çiftçilerin marjlarını azalttı. Eğer renkli pamuk tohumları bir norm olursa, zaten zor yaşayan çiftçilerin maliyetini arttırabilir.
Diğer yandan yeni teknolojinin pazarda doğa dostu olarak yer alan moda markalarına çekici geleceğine şüphe yok. Yeni bitkinin boyama sürecinden geçmesine gerek yok. Bu da hem boya ihtiyacını hem de boyama sürecinde gerekli litrelerce su tüketiminin ortadan kalması anlamına geliyor.
Görsel kaynak: lenta/iStock, Kaynak: Tıklayınız