Azo boyar madde nedir? Üretimde kullanım sebepleri ve kullanım alanları nelerdir?

26 Şubat 2020

Azo Boyar Madde Kullanımının Tüketiciye Zararları

Azo boyar madde nedir? Üretimde kullanım sebepleri ve kullanım alanları nelerdir? Tekstil sektöründe azo boyar madde kullanımına ilişkin ulusal ve uluslararası standart ve yönetmelikler nelerdir? Azo boyar madde kullanımının, tüketiciler ve tedarikçiler açısından zararları nelerdir?

 

AZO BOYAR MADDE NEDİR? KULLANIM ALANLARI NELERDİR?

Tekstil endüstrisinde kullanılan azo boyar maddeler (aril aminler); moleküler yapısında (-N=N-) azo grubu bulunan ve bireşim yoluyla üretilmiş sentetik organik bileşiklerdir. Canlı renklere sahip olduğu için tercih edilen azo boyar maddeler, dünya çapındaki tüm sentetik boyaların yaklaşık 3'te 2'sini kapsar. Yapısal olarak organik boya sınıfına giren yaklaşık 3.000 azo boya çeşidi, ticari alanda pek çok sektörde kullanılıyor.

Yıkama ve kullanım esnasında solmaya karşı renk mukavemeti (haslığı) yüksektir. Aynı zamanda kolay tedarik edilebilmesi, düşük maliyetli olması, renk seçeneğinin fazla olması ve tekstil ürünlerine parlaklık sağlaması sebebiyle tekstil endüstrisinde sıklıkla tercih edilir. Tekstil sektöründe azo boyar maddelerin en sık kullanıldığı alanlar:

  • Ev tekstil ürünleri
  • Deri tekstil ürünleri
  • Mobilya tekstili ve deri ihtiva eden bölümleri
  • Yetişkin, bebek ve çocuk tekstil ürünleri, çocuk bezleri
  • Hijyenik kağıt ürünleri
  • Kırtasiye, oyuncak ve aksesuar ürünleri
  • Eldiven, şapka, kol saati kayışı, çanta, cüzdan ve şal gibi tekstil ürünleri
  • İplik, elyaf, deri, kumaş ve baskı üretimi
  • Tüm tekstil mamulleri ve tekstil içeren ürünler

AZO BOYAR MADDELERİN KULLANICILAR VE ÇEVRE AÇISINDAN ZARARLARI NELERDİR?

Tekstilde azo boyar madde kullanımı, hem sağlık hem de doğal çevre açısından oldukça zararlıdır. Azo boyar maddelerin bileşiminde bulunan aril aminlerin 24 tanesinin, kanserojen etkiye sahip olduğu kanıtlanmıştır. Avrupa’da (EC) No 1907/2006 sayılı REACH Yönetmeliği kapsamında, azo boyar madde kullanımı yasaklanmıştır. Türkiye'de ise, 1 gram üründe maksimum 30 ppm olmak üzere azo boyar madde içeren ürünlerin ithal edilmesi serbesttir. (1 milyon litre boyada 30 mililitre azo boyar madde) Bu limitin üstünde kullanılması hâlinde "yasaklı kimyasallar" sınıfında değerlendirilir. 1994 yılında yayınlanan Deri ve Tekstil Ürünlerinde Azo Boyar Madde ve Aril Aminler Hakkında Genelge kapsamında, ülkemizde azo boyar maddelerin üretimi ve tekstil ürünlerinde kullanımı yasaklanmıştır.

Ülkemizde TSE kapsamında uygulanan başlıca standartlar şunlardır:

  • TS EN ISO 14362-1 Tekstil - Azo boyar maddelerden türetilen belirli aromatik aminlerin tayini için yöntemler - Bölüm 1: Liflerde ekstraksiyon yapılarak ve yapılmadan elde edilebilen belirli azo boyar maddelerin kullanımının tespiti
  • TS EN ISO 14362-3, Bölüm 3: 4-aminoazobenzen açığa çıkarabilen belirli azo boyar maddelerin kullanımının tespiti
  • TS EN ISO 17234-1 Deri - Boyalı derilerde bazı azo boyar maddelerinin tayini için kimyasal deneyler - Bölüm 1: Azo boyar maddelerden elde edilen aromatik aminler için tayin
  • TS EN ISO 17234-2 ... Bölüm 2: 4-aminoazobenzen tayini

 

Yurtdışından ithal edilen ve yüksek miktarda azo boyar madde içeren tekstil ürünlerine dokunmak bile kanser eder. Bu yüzden tüketicinin, özellikle halk pazarlarında satılan ucuz uzak doğu mallarından (Çin, Hindistan menşeili vb.) uzak durmaları gerekiyor. Bu kimyasal renklendiriciler; ağızdan alım, deri yolu ve solunum yoluyla nüfus ederek ciddi sağlık sorunlarına sebep oluyor. Azo boyar maddelerin kullanıcılar açısından zararları ise şöyle;

  • Cilt, mesane, akciğer, börek ve karaciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türü
  • Atopik dermatit (egzama), tahriş ve alerji gibi cilt hastalıkları
  • Solunum sistemi hastalıkları, üst solunum yollarında tahriş, solunum yetmezliği
  • Akciğerde ilhitaplanma, ödem, enfeksiyon ve akciğer yetmezliği
  • Kısırlık, sperm sayısında azalma, düşük, doğum anomalileri ve hormonal bozukluklar
  • Nörotoksik etkiler, duygudurum bozuklukları, epilepsi ve davranış bozuklukları
  • DNA yapısının bozulması sonucunda Down sendorumu, otizm gibi hastalıklar, mutajenik etkiler

Bir kilo tekstil ürünü üretiminde, çeşitli kimyasal maddeler içeren yaklaşık 200 litre atık su doğaya karışır. Renklendirici nitelikteki azo boyar maddeler, kimyasal yapıları itibariyle ısı, su ve çeşitli kimyasallara karşı direnç gösterirler. Biyolojik parçalanmaya dirençli olan bu kimyasal renklendiriciler, doğada çözünmediği için çevre kirliliğine sebep olur. Aynı zamanda potansiyel toksisite oluşturmaları sebebiyle canlılar ve ekolojik denge açısından ciddi tehdit oluştururlar. Son yılların yükselen tekstil trendi sürdürülebilirlik anlayışını benimseyen firmalar, inovatif çözümlerle azo boyar madde kullanımını azaltarak "Yeşil Pazar"daki paylarını genişletmeye başlamışlardır. (Bkz: Sürdürülebilir tekstilde kalite kontrolün önemi ve firmalara sunduğu avantajlar)

AZO BOYAR MADDE KULLANIMININ TEDARİKÇİLER AÇISINDAN ZARARLARI

Azo boyar maddeler, boyanın ürüne tam işlemesini sağladığı için tekstil endüstrisinde sıklıkla tercih edilir. Boyanın tekstil ürününde tam tutunması, kanser gibi pek çok ciddi hastalığa sebep olur. Azo boyar maddeler, çevre kirliliğine sebep olması ve tüketici sağlığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra, tedarikçiler açısından da olumsuz sonuçlara yol açıyor.

  • İş güvenliği açısından standartları karşılayan bir çalışma ortamı sağlanamaz. Çalışanların sağlığının bozulması neticesinde hem maddi hem de manevi tazminat davası açılabilir.
  • Çalışanların sağlığının olumsuz etkilenmesi sonucunda iş performansları, verim ve üretim kalitesi düşer.
  • Tüketiciler, yaşadıkları sağlık sorunları sebebiyle firmalara maddi-manevi tazminat davası açabilirler. Yaşanan hukuki sorunlar, firmanın itibarını zedeleyerek sektörel kariyerinin sonunu getirebilir.
  • Ekolojik trendlerin yükselmesiyle birlikte bilinçlenen tüketiciler, azo boyar madde kullanan firmaları tercih etmedikleri için üreticiler, maddi manevi büyük kayıplar yaşarlar.
  • Azo boyar maddeler çevre kirliliğine sebep olduğu için bu tür maddeleri kullanan firmalar, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın olumsuz tepkilerine maruz kalırlar. Bu durum firma prestijini olumsuz etkileyerek yıkıcı sonuçlara sebep olabilir.
  • Sürdürülebilir tekstil anlayışını benimsemeyen üreticiler, yeşil pazardan pay alamazlar.

Tekstil firmaları, kalite kontrol testleri ile üretimde kullandıkları ham maddeleri ve azo boyar maddeleri denetimden geçirmelidirler. Kalite kontrol test cihazları, hem ürün geliştirme sürecindeki AR-GE çalışmalarında hem de üretim safhasında kullanılabilir. Tekstil sektöründe rakiplere karşı üstünlük elde etmek ve sürdürülebilir tekstil anlayışı çerçevesinde yeşil pazarda yer edinmek, kalite kontrol test cihazları ile mümkündür. 1973’ten beri faaliyette olan sektör lideri Aygenteks güvencesi ile tekstil endüstrisine dair tüm kalite kontrol test cihazlarını buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

 

İlginizi çekebilecek diğer yazılarımız:

Tekstilde kalite kontrol test cihazlarını kullanmak neden önemli, firmalar açısından avantajları nelerdir?

Yetersiz kalite kontrol tüketiciyi olumsuz etkiliyor

Tekstilde formaldehit kullanımı güvenli mi?

Sağlıklı kumaş kanserden koruyor. Hangi kumaşlar sağlıklı?

Performans giyimde uygulanan kalite kontrol testleri

Nasıl yardımcı olabiliriz?

Cihazlarımız hakkında bilgi almak için hemen bize ulaşın.

BİZE ULAŞIN